'Denizi gözümüz gibi koruyalım!'

ALTSO Konferans Salonu'ndaki panelde konuşan Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) İşletme Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr.  Aydın Çevirgen, "Turizme sadece ekonomik olarak bakılmamalı. Turizm aynı zamanda sosyal bir olgu. Böyle bir sektörde sürdürülebilir ürün önemli. mavi ve yeşil yıldız travelige gibi sürdürülebilir turizm uygulamalatı var. Sadece bir sektörle kalkınan ülke yok.Turizmle kalkınan bir ülke yok. Balıkçılık yapıyorsanız devam edin. Ana kaynağımız çevre. Altyapı, otel, tesis olmadan ürün olmaz. Bugün turizme katılanlar birbirine düşman davranmıyor. Turizm insanları birbirine yakınlaştırıyor. Bölgemizde mevsimsellik var. deniz güneş kum var. Bunun kırılması için çalışmalar var. Örneğin sağlık turizmi var. Kaplıca tedavisi bu kapsamda. Bir de üçüncü yaş turizmi var. Buranın iklim koşulları çok uygun. Tıp Fakültesi kuruldu. Bölgr Hastanesi de açılıyor. Burada Damlataş Mağarası var. Şifa amaçlı kullanılıyor. Burada yerleşik yabancılar var. Bunlar da bir turizm elçisi. Alanya'da denizi gözümüz gibi korumamız lazım. Kıyılarımızı betona teslim etmememiz lazım" dedi.
'MARKA HALİNE GETİRMELİYİZ'
Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi'nden Yard. Doç. Dr. Nihan Saldıraner de, "Turizmde başarılıyız. Çok güzel mekanlarımız var. Deniz güneşimiz var ama bunları marka haline getirmiyoruz. Alanya olarak bir reklam imajı oluşturmalıyız. Alanya olarak deniz, güneş, kum turizmi değil,sağlık, eğitim ve kongre turizmini önemsemeliyiz. Bunlar Alanya"nın sürdürülebilirliğini etkileyecektir.Kongre merkezimiz var. Yapılan araştırmada Alanya'da okuyan öğrencilerin burada okumaktan memnun olduğu, arkadaşlarına burada okumayı tavsiye ettiği, bir daha tercih olsa yine Alanya'yı tercih edeceği ortaya çıkmıştı. Ancak Alanya'daki öğrencilerin korkusu işsiz kalmak. Kısa vadeli planlama yapmamalıyız. 10 yıldan sonra nerde olacağımızı sorgulamamız lazım" diye konuştu.  
'OTEL FİYATI VE GELİRİ ARTMIYOR'
ALKÜ ALTSO MYO Öğretim Görevlisi Murat Yetkin, "Turizmin belki kalbi olan Sultanahmet'te tam da sezona hazırlanırken turistleri hedef alan bir saldırı olmuştu. 2013'de 39 milyon turist gelirken, 2016'da 31 milyon turist gelmiş. Rakamlara bakılınca kişibaşı harcamada ciddi bir düşüş var. 2007 rakamlarına döndük. Önümüzde ciddi bir problem var.Turist sayısı problem. Esas problem 705 dolara düşmemiz. Artık otelci maliyet hesaplama uzmanına dönüştü. Bu müşteri kaybına düşüyor. Bu olunca hem gelen turisti memnun edemiyorsunuz, hem de geleni memnun edemiyorsunuz. Turizm öyle bir şey ki kendi dışında kontrol edemediği birçok şeyden etkileniyor. 2016'da otellerle ilgili olumsuz yorum bırakan turist sayısı fazla.Turist bölgemizle ilgili memnuniyetini kaybediyor. Rusları topluyorsunuz, bu kez Avrupalıları kaybediyoruz. Turizmde yeni bir politikanın yaratılması masaya yatırıldı. Turizm dış açığı kapatabiliyor. Otel gelirleri, fiyatları artmıyor. Otel fiyatı binde 3 artmış. Maalesef istihdam düşüyor" ifadelerini kullandı.