Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir 2014 turizm sezonuyla ilgili olarak yapılması gerekenler ve bazı konularla ilgili sezon öncesi turizm esnafına seslendi. Özdemir," Yeni bir büyükşehir yasası, yeni bir yapılanma ve belediyeler ile ilgili yeni bir sistem kurma ve beraberinde takım oluşturma süreci başladı. Bu sürecin ülkemiz adına çok güzel yerlere varacağını düşünüyorum. Heyecan ve ümitle bende bunun sonucunu bekliyorum. Uygulamada birlik diyebileceğimiz içgüdü denge gibi kavramların ön planda olacağı yeni bir süreç başlıyor. Yani bundan sonra Mahmutlar'da ayrı bir uygulama, Okurcalar'da ayrı bir uygulama olmayacak. Tüm bunlar bir meclisin çatısı altında, bu iş için seçilmiş insanlar tarafından tartışılacak güzel sonuçlar elde edilecek. Kararlana bağlanacak. Bu kararlarda ilgili kurumlar tarafından da uygulamaya konulacak. Güzel ve dengeli bir hizmet gelişimi izleyeceğimiz beklentisindeyim" dedi.
'KOORDİNASYON KURULU OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Sembolikte olsa turizm sezonumuzu dün açtık. Önümüzdeki süreçte tabiki sezonun yavaş yavaş yoğun döneme doğru yanaşması ile birlikte başta ALTİD ve ALTAV gibi sosyal yapılarımızın yönlendirmesiyle de turizmci arkadaşlarımız, bir taraftan dünyanın dört bir tarafından tanıtım fuar çalışmalarını sürdürüyorlar, diğer taraftan da sezona hazırlanabilmek için gece gündüz demeden çalışıyorlar. Plajların temizliğinden, güvenliğinden tutunda, otellerin mutfağına kadar her konuda şu anda ilçemizin dört bir tarafından harıl harıl çalışmalar devam ediyor. Bizde kaymakamlık olarak önümüzde ki günlerde genel bir turizm koordinasyon kurulu gibi değerlendirebileceğimiz kurul oluşturmaya çalışıyoruz. Sektörün temsilcilerinin bir araya geleceği bir uygar yönetim mantığı içerisinde karşılıklı fikir alışverişiyle sektörün sorunlarını masaya yatırmak istiyoruz. Sektörümüzün hala pek çok sıkıntılı konuları var. Malum işte İskandinav pazarında Alman pazarında yaşanan bir takım iflaslar nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü ile uğraşmak belki öncelikli işlerimizden birisi ama diğer yandan da hala işte hanutçuluk gibi, sahillerin güvenliği gibi, kaçak işçi çalıştırma gibi, ilçemizde ki genel olarak trafiğin denetlenmesi gibi, tur teknelerimizin bakımı ve denetlenmeleri gibi çok gündemde olmayan ama dalış okullarına kadar yapılacak bir takım güvenlik denetim çalışmalarının kimler eliyle nasıl etkin, efektif ve dengeli bir şekilde yürütüleceği keza işte plajlarda ki temizliği, can kurtaran hizmetlerinin ve güvenlik hizmetlerinin nasıl sağlanacağına kadar elimizde uzun bir liste var açıkcası bunları masaya yatırıp bir şekilde çözüm üretmeye çalışacağız" dedi.
'TURİSTE 'HELLO MY FRİEND' DİYİP YOLUNU KESMEYİN'
Son zamanlarda ben özellikle birazda ironik olarak şu vurguyu yapmaya çalışıyorum. Bizim turiste iyi davranmamız gerekmiyor. Yapacağımız tek şey turiste kötü davranmamak. Bizim turiste 'Hello my friend' diyip yolunu kesip ona birşeyler anlatmamıza yada birşeyler satmaya çalışmamıza gerek yok. Bunun bize olumlu bir katkısı olmadı, bugünden sonra da olmayacaktır. Turist kendisini bizim sokaklarımızda rahat hissetmek istiyor. Kendi evinde, kendi sokağında gibi hissetmek istiyor. Bunu sağlayalım. Para turistin parası neyi almak istiyorsa gelir kendi keyfine göre beğendiği malın müşterisi malı alır gider. Bu konuda eğer sorun çıkarmazsak, hakkımıza razı olursak, Alanya'da ki turizme büyük katkı sağlamış oluruz diye düşünüyorum. Turiste güler yüz gösterin, uzaktan uzağa hoş geldin diyelim, saygı gösterelim. Bu bizim genel müsafirperverliğimizin uzantılarıdır. Ama insanları taciz etmeye, rahatsız etmeye, onları bir şekilde atmosferden uzaklaştırmaya yönelik, her türlü hareket ve davranıştan kaçınmamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu tür turiste iyi davranışın bile bir anlamda hanutçuluk anlamına gelebileceği ve insanları taciz etmememiz gerektiği konusunu ısrarla vurgulamak istiyorum" dedi.
'BİZ SÜREKLİ SÜT SAĞMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Sektörün tüm temsilcileri aktörlerini tüm birleşenleriyle bu şekilde davranmaya davet ediyorum. Bu pazar, bu piyasa bizim ekmek teknemiz. Dolayısıyla bunu bir şekilde beslemeli ve güzelleştirmeli, bundan üretilebilecek olan katma değerin miktarının artmasına yönelik her türlü çaba ve gayretin içerisinde olmalıyız. Bildiğiniz gibi afedersiniz, bir süt hayvanına, bir ineğe ot vermeden süt sağamazsınız. Bizde genel olarak bu ot hep unutuluyor. Sürekli süt sağmaya çalışıyoruz. Ama bir müddet sonra süt azalınca da birbirimize düşmeye, birbirimize yan gözle bakmaya, kırıcı tavır davranışlar içerisine girmeye başlıyoruz. Ondan sonra da piyasa ve pazar allak bullak oluyor. Sonra dönüp biz niye böyle yaptık? nerede hata yaptık? gibi konuşuyoruz. Ama onunda cevabını bulamadan herkez yoluna gitmeye ve bir sonra ki sezondan birşeyler üretmeye, birşeyler elde etmeye çalışıyor. Bu pragmatist bakış açısını biraz kenara koyup pazarı beslemenin, pazarı renklendirmenin, pazarın kalitesini arttırmanın ve pazarda huzura, güvenliğe önem vermenin getirileri üzerinde oturup konuşmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
- Mert KULAÇ
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!