Alanya
30.05.2014 - 04:41

'Gelin birlik olalım'

Alanya Devlet Hastanesi ve Alanya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın ortaklığında hazırlanan "Hüzünleriniz hüzünlerimiz, sevinçleriniz sevinçlerimizdir" projesinin tanıtım, sunum ve kokteyli Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nda gerçekleşti.

Alanya Devlet Hastanesi ve Alanya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın ortaklığında hazırlanan "Hüzünleriniz hüzünlerimiz, sevinçleriniz sevinçlerimizdir" projesinin tanıtım, sunum ve kokteyli dün  Alanya Ticaret ve Sanayi Odası'nda  saat 15.00'da gerçekleşti. Programa katılım oldukça yoğun olurken katılanlar arasında Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya Devlet Hastanesi Başhekimi İsmail Başaran, Alanya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü  Yaşar Kurne, birim amirleri, oda başkanları ve Alanya Devlet Hastanesi personeli katıldı. Programın açılış konuşmasını  Alanya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü  Yaşar Kurne yaptı. Kurne, " Günümüzde ülkelerin sosyal gelişmişliği  toplumun birbiriyle dayanışmasıyla  devletin çocuk, yaşlı, engelli  ve dezavantajlı gruplara sosyal haklardan ne kadar faydalandırdığıyla ölçülmektedir.  Bizlerde sosyal devlet olma ilkesi gereği dezavantajlı gruplarımızın yanında olduğumuzu göstermek için evlatlarının dahi bakmadığı kişilere hiç bir ayrım yapmaksızın  manevi bir bakış açısıyla bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Projeye katkı sağlayan  başta Alanya Devlet Hastanesi Başhekimi İsmail Başaran'a teşekkür etmek istiyorum ve son olarak insanı yaşatki devlet yaşasın diyorum "dedi. 
'STANDARTLARIN ÜZERİNDE YAŞAMAYI HEDEF EDİNMELİYİZ'
Daha sonra Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel konuştu. Yücel, "Biz toplum olarak herşeyin en iyisini ve en güzelini hak ediyoruz. Dünya ortalamasının standartları üstünde yaşamakta bizim yegane hedefimiz olmalı. bunun içinde bu projeyi hazırlayan ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bizde bu projeleri üretmek ve bunlara müdavim olmak bizlere de nasip olur" dedi. Yücel'in ardından Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir söz aldı.
'DEVLET OLMANIN GEREĞİ AÇI DOYURMAK, ÇIPLAĞI GİYİNDİRMEKTİR'
Özdemir, " Bugün çok anlamlı bir proje olan ve benimde başından sonuna takip ettiğim ve değer verdiğim bir projenin tanıtımı için bir aradayız. Sosyal devlet olmanın gereği açı doyurmak çıplağı giyindirmek ve yuvası olmayanın üzerine bir çatı oluşturmak gibi özetleyebiliriz kısaca. Dünyanın sosyal devlet uygulamalarına baktığımızda son yıllardaki gelişmelerin çok göz kamaştırıcı olduğunu görmekteyiz. Bunların belki bir takım algılarla, kavramlarla beslenmesi gerekiyor. Örnek vermek gerekirse Amerika'da "Supbank" yani Çorba Bankaları var. Kimsesizlere fakir fukaraya çorba ikram ediyorlar, orada aç insanlar gelip gönüllü çalışıyorlar. Hastane gibi, itfaiye gibi alanlarda gönüllü çalışmalar söz konusu. İnsanlar ehliyet almak istedikleri zaman o kişinin belli bir puamı tamamlaması gerekiyor ki ehliyet alabilsin. Sabit adresi olmak bir puandır, herhangi bir hastalığı olmamak bir puandır, bu tür gönüllü çalışmalar içinde olmak bir puandır. Hastanelerde gönüllü bakıcı olmaktan tutunda işte çorba dağıtmaya kadar bir çok şeyi kapsıyor. Belli bir yaşa gelmiş olsanız bile bu puanları tamamlamadan müracatı yaptırmıyorlar. Dolayısıyla devlette biraz vatandaşı zorluyor bu tür çalışmalar için. Bizim henüz böyle zorlayıcı hükümlerimiz yok" dedi. 
'TOPLUMA SAHİP ÇIKMALIYIZ'
Özdemir, "Biz asırlardır sosyal bir milletiz aslında. Dünyanın diğer gelişmiş ülkelerini buraya getirdiğiniz de bir çok ilerlerde bir yer ediniriz bu konuda. Söylemek sitediğim bu yapılanların çok güzel olduğu, bunun yanında bu yapılanlar yeterli mi? Elbette değil. Bu ne zaman tam olur, aç kimseyi bırakmamak demek, çıplak birisini bırakmamak demek, sokakta köprü altında orada burada yatan birilerinin olmaması demek. Bunları yüzde 100 sağlamak mümkün mü derseniz, değil ama yüzde 100'e doğru çırpınmak gerek. Ama asıl önemlisi bu çalışmaların millet tarafından yapılması gerektiği. Bizlerin toplum olarak, millet olarak, sorumlu bireyler olarak sosyal yapılar oluşturup, bu faaliyetlerin içinde yer almamız gerekiyor. Alanyamızda 300 dernek var, bunların bir kaçı aktif onlara sözüm yok ama pek çoğu sadece adı olan herhangi bir işi olmayan sadece adı olan dernekler gibi duruyor. Bir sürü ihtiyaç sahibi insanımız var bu derneklerle birlikte bir yerler açıp belediyemizin ve kaymakamlığımızın desteğiyle bunları giderecek yapılar oluşturmamız lazım. Biz müslüman insanlarız, insanların çaresiz bırakıldığı ortamlar, doğal afetlerin, büyük felaketlerin sel gibi yağacağı ortamlardır. Bu nedenle topluma sahip çıkmak aslında kendimizi sigortalatmak, garantiye almaktır" dedi. 
'2014 YILINDA 898 HASTAYA ULAŞTIK'
Özdemir'in konuşmasının ardından Alanya Devlet Hastanesi Başhekimi İsmail Başaran proje sunumuna geçti. Başaran, "Evde bakım hizmeti 2005 yılında  evde sağlık genelgesi çıktı ve Evde bakım hizmetlerinin yönelgesi yayınlandı ve 2011 yılından beride Alanya Devlet Hastanesi olarak bu hizmeti Alanya'da vermekteyiz. 2011 yılında 250 hastaya ulaştık. 2012'te 420, 2013'te 567 ve 2014 yılında da 898 hastaya ulaştık. Alanya Devlet Hastanesi olarak sağlık hizmetini sınarken, Sağlık sunumuna yönelik hizmetlerin yanında hastalarımızın kişisel hijyen ve öz bakım ihtiyacı, psikolojik destek ihtiyacı, eğitim ihtiyacı, giyince, ısınma, barınma ve gıda ihtiyaçlarının olduğunu tespit ettik. Evde sağlık ekibimiz tarafından muhtemel ihtiyacı var diye tespit edilen 200 kadar hastanın Sosyal Dayanışma Vakfına müracaatını sağladık. Bu kişilerden 26 hastamızın yardım alabilecek derecede olduğunu tespit ettik. Alanya Devlet Hastanesi ve Alanya Sosyal Yardımlaşma Vakfı olarak bir proje oluşturduk ve bu projeyi imzaladık" dedi. Başaran, "
'BU İNSANLAR BİZİ VE DEVLETİ YANINDA İSTİYOR'
Evde bakım hizmetlerinin yanı sıra  bu 200'e yakın hastamızın ev temizliği, boya badana ve ev bakımı, kişisel bakımları ve eğitim ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. 1 Mayıs 2014 tarihinde projemiz başladı. 1 Mayıs 2015 yılında da projemiz tamamlanacak. Bunun için bir hizmet aracı edindik. Ayrıca bunun yanında yeni arkadaşlarımızı işe aldık. bu arkadaşlara evde bakım hizmeti eğitimlerini verdik ve işe başladık. Sabah 2 öğlen 2 olmak üzere günde 4 evin genel bakımlarını yapıyoruz. Bu hastalarımız devleti ve bizleri yanında görmekten kendilerini mutlu ve önemli hissetmeye başladılar. Bu insanlar için neler yapılabilir ne tür yardımlarda bulunabiliriz bunun için hepimizin kendimizi sorgulaması lazım. Bu insanların hüzünlerine çare, sevinçlerine ortak olmak için gelin birlik olalım" dedi. Başaran'ın konuşmasının ardından program sona erdi. Daha sonra ise program kokteylin ardından sona erdi. 
- Mert KULAÇ
 
Orjinal Habere Git